Yoga Tarihine Kısa Bir Giriş
- Sevcan Sanver
- 29 Ara 2019
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Haz 2022

Yoga hakkında bulunmuş en eski yazıtlar 15. yüzyıla aitken, bugün geleneksel yoganın temeli sayılan Patanjali yazıtları 17. yüzyıla ait.
Günümüzde yoga olarak uygulanan, akışlarla çeşitlendirilen hareket dizinleri ise 19. yüzyılda T. Krishnamacharya tarafından hazırlanıyor. İlk olarak 1893 yılında Chicago’da düzenlenen bir konferansta, Swami Vivekananda yoga hakkında demeç veriyor. Yoga tarihinde ‘Modern Dönem’ olarak bilinen bu son dönemde Batı ilk kez yoga ile tanışıyor ve öğretiler spor salonlarına kadar yayılıyor.
Aslında 17. yüzyıldan günümüze kalmış Patanjali yazıtlarında günümüzde çeşitlenmiş yoga pozlarını tanımlayan şöyle bir dize (sutra) var:
Y.S. 2/46 : STHIRASUKHAM AASANAM
Şimdi manası sizi şaşırtabilir: Asana (yoga pozu), rahat (zihinde, bedende, kalpte rahatlık) oturma halidir.
Kaldı ki modern zamanların insanı, yaşam şekli nedeniyle oturamıyor, otursa dahi zihni, vicdanı, arzuları onu rahat bırakmıyor; özü ile neredeyse savaş içinde.
İşte bu noktada travmaları vücudumuzdan atmamıza yardımcı olan, zihnimizi rahatlatan hareket çeşitleri, yoga uygulayıcısını ‘rahat oturma’ya hazırlıyor. Bu hareket çeşitlerinin kişiye özel olması ve olabildiğince antik şifa yöntemlerine dayanması gerekliliği ise ayrı bir konu.
Antik yoga öğretilerine ulaşmak ise, Doğu’ya yapacağınız otantik bir yolculuktan daha meşakkatlidir. 10 bin yıl öncesine uzanan en erken dönem antik öğretilerin ancak dağlarda, ormanlarda, çöllerde yaşayan alimler tarafından kulaktan kulağa aktarıldığı bilinmekte.
Bilgiye hazırsanız bu alimler, yan komşunuz, okul ya da iş arkadaşınız ya da kapınıza kadar gelen posta dağıtıcısı dahi olabilir. Belki de o alim sizsiniz ve tek yapmanız gereken kulağınızı vermek!
Comments